Çin ve AB elektrikli araçları hedef alacak gümrük vergilerini tekrar masaya yatıracak
[ad_1]
Elektrikli araç tartışmaları sürerken, AB ve Çinli yetkililer nihayet istişarelerde bulunmayı kabul etti.
Çin ve Avrupa Birliği (AB), Avrupa pazarındaki Çin yapımı elektrikli araçları hedef alacak gümrük vergileri konusunun yeniden görüşülmesi konusunda anlaştı.
Duyuru, AB Komisyon Üyesi Valdis Dombrovskis ile Çin Ticaret Bakanı Wang Wentao arasında Cumartesi günü yapılan telefon görüşmesinin ardından geldi.
Almanya Şansölye Yardımcısı ve Ekonomik İşler ve İklim Eylemi Bakanı Robert Habeck, “bu yeni ve şaşırtıcı bir gelişme” diyerek, “Son birkaç hafta içinde somut bir müzakere takvimine girmek mümkün değil,” diye ekledi.
O sırada Çin’e üç günlük bir diplomatik ziyarette bulunan Habeck, söz konusu gelişmeyi “sondan çok uzak ama en azından daha önce mümkün olmayan bir ilk adım” olarak nitelendirdi.
Habeck, Brüksel’in Çin yapımı elektrikli araçlara toplam mal değerinin yüzde 48’ine ulaşabilecek gümrük vergileri uygulama kararı almasından bu yana Çin’e giden ilk üst düzey Avrupalı yetkili oldu.
Söz konusu tedbir, Avrupa Komisyonu tarafından geçtiğimiz yıl başlatılan bir soruşturmanın sonucu olarak bu ay açıklandı.
Soruşturma, Avrupalı rakiplerin, üreticilerin maliyetlerini yapay olarak düşük tutmalarını sağlayan Çin sübvansiyonlarından zarar görüp görmediklerini tespit etmeyi amaçlıyordu.
Çin, endüstrisinin doğal bir şekilde geliştiğini savunarak iddiaları reddetti.
Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu Başkanı Zheng Shanjie, Habeck ile yaptığı görüşmede Çin’in büyümesinin “haksız rekabet bir yana, sübvansiyonlardan ziyade rekabetin bir sonucu olduğunu” söyledi.
Elektrikli araçlara yönelik tarifeler 4 Temmuz’dan itibaren geçerli olacak ancak kesin vergiler Kasım ayında belirlenecek.
Bu vergiler genellikle beş yıl süreyle uygulanıyor.
Güneş panelleri ve rüzgar türbinleri gibi diğer Çin yeşil teknoloji türleri de Komisyon’un hedefinde.
Hafta sonu düzenlenen iklim ve dönüşüm diyaloğu sırasında Habeck “bunların cezalandırıcı tarifeler olmadığını,” daha ziyade ticari oyun alanını dengelemeye yönelik düzeltici tedbirler olduğunu söyledi.
Diğer AB ülkeleri ile kıyaslandığında Almanya, Çin’e karşı korumacı politikalar uygulama konusunda daha isteksiz görünüyor. Bunun bir nedeni de Almanya’nın otomobil üretim endüstrisinin büyük ölçüde Çin pazarına bağımlı olması.
Şansölye Olaf Scholz geçtiğimiz yıl “Otomobillerimizi Avrupa’da, Kuzey Amerika’da, Japonya’da, Çin’de, Afrika’da, Güney Amerika’da, her yerde satmak istiyoruz,” dedi. “Ancak bu, diğer ülkelerin otomobillerini de Almanya pazarına sokmaya açık olduğumuz anlamına geliyor.”
Komisyon’un soruşturmasının ardından Çin, domuz eti ve konyak da dahil olmak üzere ithal AB mallarına bir dizi gümrük vergisi uygulamakla tehdit etti.
Otomobil sektörünü etkileyebilecek önlemlerden korkan Citroën, Peugeot, Vauxhall, Fiat gibi markaların sahibi Avrupalı Stellantis de “ticaretin dünya çapında parçalanmasına katkıda bulunan” tarifeleri eleştirdi.
Ancak Avrupa’nın önerileri, geçtiğimiz ay Çin’in elektrikli araç ithalatına yüzde 100 gümrük vergisi uygulayan ABD Başkanı Joe Biden’ın yaklaşımından daha ılımlı.
Çin şimdi Avrupa’yı planladığı vergileri iki katına çıkarmaya çağırıyor ve itirazlarının dikkate alınmaması halinde Dünya Ticaret Örgütü’ne dava açmakla tehdit ediyor.
Cumartesi günü yayınlanan bir Facebook gönderisinde Çin Ticaret Bakanlığı, AB’nin anti-damping soruşturması sırasında “uygunsuzluklar” gözlemlendiğini açıkladı.
Bakanlık açıklamasında, “Kısa süre önce yayınlanan ön açıklama, Çinli işletmelerin gelişimini bastırmayı amaçlayan orantısız derecede yüksek tarifeler öneriyor. Bu tipik bir korumacı önlem ve Çin buna karşı güçlü memnuniyetsizliğini ve kesin muhalefetini açıkça ortaya koydu,” ifadeleri yer aldı.
Pazartesi günü düzenlenen basın brifinginde Avrupa Komisyonu Sözcüsü Johanna Bernsel, Çin mallarına yönelik gümrük vergileriyle ilgili olarak “bu hafta Brüksel’de teknik görüşmeler yapılacağını” doğruladı.
Bernsel, “soruşturmanın müzakere edilmiş herhangi bir sonucunun [ithal ürünlerin] zarar verici sübvansiyonunu ele almada etkili olması gerektiğini” yineledi.
[ad_2]
Source link